2025 yılı Temmuz ayında, Amerika Kongresi "GENIUS Yasası"nı yürürlüğe sokarak stablecoin'leri finansal düzenleme sistemine dahil etti. Bu adım, sadece Kripto Varlıklar düzenlemesinde önemli bir ilerlemeyi değil, aynı zamanda Bretton Woods Sistemi'nin çöküşünden bu yana Amerika para sisteminde en devrimci kurumsal değişikliklerden biri olma potansiyelini taşımaktadır.
Bu dönüşümün derin etkilerini tam olarak anlamak için, stablecoin'in özünü yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Ekonomi tarihçisi Stanford Hader, eserinde paranın tek bir varlık olmadığını, katmanlı bir hiyerarşi sistemi olduğunu belirtmektedir. Bu sistemde, merkez bankası rezervleri en üstte yer almakta ve egemen devletler arasında nihai takas aracı olarak işlev görmektedir; ticari banka mevduatları ve likit menkul kıymetler orta katmanda, sıradan insanların en çok sahip olduğu para biçimidir; bankacılık dışı finansal kuruluşlar tarafından yaratılan gölge para ise en altta yer almaktadır.
Stablecoin tam olarak bu yapının orta alt katmanında yer alır, esasen bir faiz ödemeyen blockchain üzerindeki banka mevduatı olarak görülebilir. Stablecoin ihraç eden kuruluşlar genellikle kısa vadeli hazine bonoları, ticari senetler gibi düşük riskli varlıkları teminat olarak tutar ve borç tarafında dolara 1:1 sabitlenmiş token'lar ihraç eder. Bu mekanizma, geleneksel bankaların varlık-liabilite yönetimiyle oldukça benzerdir, ancak stablecoin geleneksel bankaların kredi aracılık işlevini üstlenmez.
Para işlevi açısından, stablecoin'ler 'dijital offshore dolar' olarak görülebilir. Geleneksel finansal düzenlemeleri aşarak yeni bir para biçimi yaratıyorlar. "GENIUS Yasası"nın çıkışı, sadece kripto varlıkların düzenlenmesi değil, aynı zamanda dolar sisteminde de önemli bir ayarlama olup, küresel finansal yapı üzerinde derin etkiler yaratabilir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
2025 yılı Temmuz ayında, Amerika Kongresi "GENIUS Yasası"nı yürürlüğe sokarak stablecoin'leri finansal düzenleme sistemine dahil etti. Bu adım, sadece Kripto Varlıklar düzenlemesinde önemli bir ilerlemeyi değil, aynı zamanda Bretton Woods Sistemi'nin çöküşünden bu yana Amerika para sisteminde en devrimci kurumsal değişikliklerden biri olma potansiyelini taşımaktadır.
Bu dönüşümün derin etkilerini tam olarak anlamak için, stablecoin'in özünü yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Ekonomi tarihçisi Stanford Hader, eserinde paranın tek bir varlık olmadığını, katmanlı bir hiyerarşi sistemi olduğunu belirtmektedir. Bu sistemde, merkez bankası rezervleri en üstte yer almakta ve egemen devletler arasında nihai takas aracı olarak işlev görmektedir; ticari banka mevduatları ve likit menkul kıymetler orta katmanda, sıradan insanların en çok sahip olduğu para biçimidir; bankacılık dışı finansal kuruluşlar tarafından yaratılan gölge para ise en altta yer almaktadır.
Stablecoin tam olarak bu yapının orta alt katmanında yer alır, esasen bir faiz ödemeyen blockchain üzerindeki banka mevduatı olarak görülebilir. Stablecoin ihraç eden kuruluşlar genellikle kısa vadeli hazine bonoları, ticari senetler gibi düşük riskli varlıkları teminat olarak tutar ve borç tarafında dolara 1:1 sabitlenmiş token'lar ihraç eder. Bu mekanizma, geleneksel bankaların varlık-liabilite yönetimiyle oldukça benzerdir, ancak stablecoin geleneksel bankaların kredi aracılık işlevini üstlenmez.
Para işlevi açısından, stablecoin'ler 'dijital offshore dolar' olarak görülebilir. Geleneksel finansal düzenlemeleri aşarak yeni bir para biçimi yaratıyorlar. "GENIUS Yasası"nın çıkışı, sadece kripto varlıkların düzenlenmesi değil, aynı zamanda dolar sisteminde de önemli bir ayarlama olup, küresel finansal yapı üzerinde derin etkiler yaratabilir.