Munger'i okuyarak, çoklu düşünce modelinin yatırım kararlarındaki önemini anlayabilirsiniz. Bu bağlamda, "karar ağaç düşünce modeli" her potansiyel sonucu, gerçekleşme olasılığıyla birlikte değerlendirmeyi vurgular ve böylece beklenen getiri veya riski türetmeyi sağlar.

Kamino protokolünü örnek alarak, potansiyel yatırım değerini analiz etmek için bir karar ağacı yöntemi kullanabiliriz:
1. Solana üzerindeki borç verme lideri olarak, Kamino'nun piyasa hakimiyetini sürdürme olasılığı %90'ın üzerinde. Bu değerlendirme, öncelikli avantajı, ürün yeniden kullanımının yüksek olması (likidite + borç verme entegrasyonu), ekip icra kabiliyeti gibi boyutlara dayanmaktadır. Bu yüksek olasılık durumu, Solana ağı üzerindeki TVL'nin daha fazla artışının Kamino TVL'si üzerinde doğrudan olumlu bir etki yaratacağı anlamına geliyor.
2.*Kamino her yıl sözleşme gelirinde istikrarlı bir artış gösteriyor ve 20 milyon doları aşma olasılığı da oldukça yüksek. Bu durum, temel altyapı konumuna ve Solana zincirinin etkinliğindeki artışa bağlı.
3. Ancak protokol gelirlerini KMNO token sahiplerine geri alım veya temettü olarak dönüştürmenin sonucu + olasılığı nispeten düşüktür. Şu anda Kamino'nun yönetişim mekanizması, token ile kâr arasındaki ilişkiyi açıkça tanımlamamaktadır, KMNO daha çok "yönetim tokeni + ekosistem teşviki" rolündedir. Bu nedenle, protokol kayda değer kazançlar sağlasa bile, geri alım, imha, staking temettüleri gibi biçimlerde token sahiplerine aktarılıp aktarılmayacağı hala önemli bir belirsizlik taşımaktadır.

Yukarıda belirtildiği gibi, KMNO'nun yatırım mantığını karar ağaçları düşüncesiyle değerlendirdiğimizde, aşağıdaki yargıya varabiliriz:
• Protokol kendisi yüksek kaliteye ve uzun süreli hayatta kalma yeteneğine sahip olup, "iyi bir iş" yönündedir;
• Ancak token mekanizmasının "iyi bir yatırım" olarak gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, mekanizmanın evriminin daha fazla gözlemlenmesini gerektiriyor.

Bu nedenle, KMNO tokenına yatırım yapmanın ana sorusu, "Kamino protokolü yapılmaya değer mi?" değil, "KMNO token sahipleri değer paylaşımına katılabilir mi?"dir. Bu noktada, risk esas olarak mekanizmadaki belirsizlikte yoğunlaşmaktadır, ürünün temelinde değil.