Neden USDT, bankalardan daha fazla kazanıyor? Stabilcoinlerin "para kazanma şifresi" ve ölümcül zayıflıkları.
Her zaman şu soruyu soruyorlar: "USDT 1000 milyardan fazla mı basıldı, bu yüzden merkez bankası gibi para kazanıyor mu?" Bu sözün yarısı doğru — stabilcoin gerçekten de pasif kazanç sağlayabilir, ancak asla "dijital dolar" olamaz. Bugün stabilcoin'in temel mantığını inceleyelim: neden yıllık onlarca milyar kazanabiliyor, ama her zaman egemen paranın "gölgesi"? Algoritmik stabilcoin neden sürekli olarak düzenleyicilerin dikkatini çekiyor? Bir, stablecoin "para" değildir, sadece "dolar kuponu"dur. Öncelikle bir temel ayrımı anlamak gerekiyor: Merkez bankası para basma işlemi "egemen bir eylem", stablecoin basma işlemi ise "emanet yönetimi işidir". Fed, 100 USD basıyor, bunun arkasında ABD'nin ulusal kredisi var, vergi, ordu ve GSYİH ile destekleniyor, herhangi bir varlık ipoteği gerektirmiyor. Ancak USDT, 1 USD basmak için bankada 1 USD (veya eşdeğer devlet tahvili) bulundurmak zorundadır - sahip olduğunuz USDT, esasen "Tether şirketinde 1 USD depoladım, bu bir belgedir". Bu, stablecoin'in en kritik noktasını belirler: Değeri, egemen para birimine bağlıdır ve ihraç edenin "havadan para basma" yetkisi yoktur. Tıpkı süpermarkette eşyalarınızı bıraktığınızda aldığınız depozito fişinin para gibi görünmesi ama maaş olarak kullanılamaması gibi - stablecoin, kripto dünyasının "depozito fişi"dir; harcanabilir olmasının nedeni, herkesin arkasındaki doları tanımasıdır, Tether şirketini değil. İkincisi, stabilcoinlerin "yatarken kazanma taktiği": bu bir para basma vergisi değil, "faiz farkı sihri". Her ne kadar madeni para çıkarma yetkisi olmasa da, stablecoin ihraççıları bankalardan daha az kazanmıyor. USDC ana şirketi Circle'ın geçen yılki finansal raporuna göre, sadece stablecoin işinden 1.4 milyar dolar kazandı, sırrı ise "faiz farkı"nda saklı: 100 USDC satın alıyorsun, bu da 100 doları Circle'a ödünç vermekle eşdeğerdir; Circle bu parayı Amerikan tahvilleri (yıllık yaklaşık %4.5) satın almak için kullanıyor, bir yılda 4.5 USD kazanabilir; Ama sana verdiği faiz 0 - aradaki 4.5 dolar, tamamen kâr. USDC'nin mevcut 32 milyar dolaşım miktarına göre, bir yılda 1.44 milyar USD kazanılıyor, bu da birçok halka açık şirketten daha fazla. Bu, transfer ücretleri ve zincir üzerindeki Gas ücreti paylaşımlarını hesaba katmıyor - bu kazançlar görünüşte "madeni para vergisi" gibi görünüyor, ancak aslında "finansal aracılık hizmet ücreti"dir, bankaların mevduat ve kredi farkıyla bir farkı yoktur. Merkez bankasının para basma vergisi "masrafsız ve kârlı"dır: 100 dolarlık bir banknot basmanın maliyeti 1 dolardan azdır, ancak bu banknot ile sizden 100 dolarlık ürün alabilir. Bu, egemen para biriminin "nihai gücü"dür. Stabilcoinler asla bunu öğrenemez, çünkü elleri boş bir şekilde kazanç elde etmeye cesaret edemezler - bir kez teminat varlıkları yetersiz kaldığında, UST gibi çöküş yaşarlar. Üç, algoritmik stablecoin: Masayı devirmek istiyor ama yere yapıştırılıyor. Neden algoritmik stablecoin'ler sürekli "pyramid scheme" olarak lanetleniyor? Çünkü egemen para birimlerini atlayıp kendi kurallarını belirlemek istiyorlar. Sıradan stablecoin'ler ABD doları teminatına dayanırken, algoritmik stablecoin'ler "akıllı sözleşmelerle arz ve talebi ayarlamaya" dayanır. Örneğin, bir algoritmik coin 1 dolara sabitlenmek istiyorsa: fiyat 1.2 dolara yükseldiğinde otomatik olarak yeni coin basarak fiyatı düşürür; 0.8 dolara düştüğünde ise eski coinleri yok ederek fiyatı arttırır. Kulağa hoş geliyor, ancak onun ölümcül yarası şudur - egemen bir destek yok, tamamen piyasa güvenine dayanıyor. Bu büyük bir hata: Egemen devletler asla "annesiz babasız" paraların fiat para statüsüne meydan okumasına izin vermez. Algoritmik stabilcoin'in değerinin dayandığı varlık dolar değilse, bu dolaylı olarak "bağımsız para egemenliği" elde etmek demektir; bu, düzenleyicilerin gözünde "sahte para üretmekle" hiçbir farkı yoktur. 2022'de UST'nin çöküşü, yüzeyde mekanizma açığı gibi görünüyordu, derinlerde ise dolar sisteminden bağımsız bir "kendi oyununu" oynamak istemesiydi ve nihayetinde piyasa ve düzenleyicilerin ortaklaşa müdahalesiyle yok edildi. Artık anladınız: algoritmik stablecoinlerin "egemenlik karşıtı" özelliği, bir avantaj değil, bir lanettir. Devlet, para arzını kontrol etmek istedikten sonra, bu tür coinler her zaman "denetim odaklı hedefler" olacaktır. Dördüncü, stabilcoin'in "tavanı": asla "dijital para birimi" olamaz. Bazıları "stabilcoin ölçeği yeterince büyükse, hükümeti kabul ettirmeyi başarabiliriz" diyor, bu tipik olarak fazla düşünmek. Egemen para biriminin temel gücü "zorlayıcılık"tır: ABD hükümeti "vergi dolayısıyla dolar kullanılmalıdır" derken, Çin "maaş ödemeleri USDT ile yapılamaz" demektedir. Stabilcoinlerin böyle bir yetkisi yoktur - USDT ile sütlü çay alırsanız, dükkan sahibi kabul etmeyebilir; ancak yuan ile alırsanız, kabul etmemeye cesaret edemez. Daha da önemlisi, "para politikası yetkisi": Federal Reserve, faiz oranlarını artırarak veya düşürerek ekonomiyi ayarlayabilir; örneğin, 2020'de piyasayı canlandırmak için para pompaladı, 2023'te ise enflasyonu kontrol altına almak için faiz oranlarını artırdı. Ancak, stablecoin yalnızca dolara bağlı kalabilir; dolar faiz artırdığında, teminat olarak kullanılan devlet tahvillerinin getirisi artar; dolar pompalandığında ise o da yalnızca pasif bir şekilde arzını artırmak zorundadır. Kısacası, stablecoin, egemen para birimlerinin "ipleriyle oynanan kuklası"dır ve asla bağımsız karar alma yetkisi yoktur. Beş, tek istisna: Devletin bizzat sahaya inmesiyle "dijital para" Eğer stablecoin'lerin bir geleceği varsa, bu kesinlikle "ulusal versiyon" olmalı - örneğin, Çin'in dijital RMB'si, Amerika'nın muhtemelen çıkaracağı CBDC. Bu "merkez bankası dijital para birimleri" gerçekten dijital egemen para birimleridir: İhraç devlete ait olan güvene dayanır, teminat varlık gerektirmez; doğrudan su ve elektrik faturası ödemek, vergi ödemek için kullanılabilir; hükümet, para dolaşımını hassas bir şekilde düzenlemek için bunu kullanabilir (örneğin, KOBİ'lere doğrudan sübvansiyon vermek). Bu noktada, artık "stablecoin" değil, egemen para biriminin dijital biçimidir. Ve şimdi USDT, USDC, özünde "özel finansal araçlar". Para kazanmak mümkün, ancak egemen para biriminin temelini sarsmak mı? Daha 100 Federal Rezerv mesafesi var. Son bir gerçek söyleyeyim. Stablecoin'in varlığı, kripto dünyasının fiat para ile entegrasyonunun "geçiş ürünü"dür. Bu, size coin dünyasında kolayca transfer yapma ve biraz faiz kazanma imkanı sağlar, ancak bunun neyi devrim yaratabileceğini hayal etmeyin - gerçek para gücü her zaman egemen devletlerin elindedir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Neden USDT, bankalardan daha fazla kazanıyor? Stabilcoinlerin "para kazanma şifresi" ve ölümcül zayıflıkları.
Her zaman şu soruyu soruyorlar: "USDT 1000 milyardan fazla mı basıldı, bu yüzden merkez bankası gibi para kazanıyor mu?" Bu sözün yarısı doğru — stabilcoin gerçekten de pasif kazanç sağlayabilir, ancak asla "dijital dolar" olamaz. Bugün stabilcoin'in temel mantığını inceleyelim: neden yıllık onlarca milyar kazanabiliyor, ama her zaman egemen paranın "gölgesi"? Algoritmik stabilcoin neden sürekli olarak düzenleyicilerin dikkatini çekiyor?
Bir, stablecoin "para" değildir, sadece "dolar kuponu"dur.
Öncelikle bir temel ayrımı anlamak gerekiyor: Merkez bankası para basma işlemi "egemen bir eylem", stablecoin basma işlemi ise "emanet yönetimi işidir".
Fed, 100 USD basıyor, bunun arkasında ABD'nin ulusal kredisi var, vergi, ordu ve GSYİH ile destekleniyor, herhangi bir varlık ipoteği gerektirmiyor. Ancak USDT, 1 USD basmak için bankada 1 USD (veya eşdeğer devlet tahvili) bulundurmak zorundadır - sahip olduğunuz USDT, esasen "Tether şirketinde 1 USD depoladım, bu bir belgedir".
Bu, stablecoin'in en kritik noktasını belirler: Değeri, egemen para birimine bağlıdır ve ihraç edenin "havadan para basma" yetkisi yoktur. Tıpkı süpermarkette eşyalarınızı bıraktığınızda aldığınız depozito fişinin para gibi görünmesi ama maaş olarak kullanılamaması gibi - stablecoin, kripto dünyasının "depozito fişi"dir; harcanabilir olmasının nedeni, herkesin arkasındaki doları tanımasıdır, Tether şirketini değil.
İkincisi, stabilcoinlerin "yatarken kazanma taktiği": bu bir para basma vergisi değil, "faiz farkı sihri".
Her ne kadar madeni para çıkarma yetkisi olmasa da, stablecoin ihraççıları bankalardan daha az kazanmıyor. USDC ana şirketi Circle'ın geçen yılki finansal raporuna göre, sadece stablecoin işinden 1.4 milyar dolar kazandı, sırrı ise "faiz farkı"nda saklı:
100 USDC satın alıyorsun, bu da 100 doları Circle'a ödünç vermekle eşdeğerdir;
Circle bu parayı Amerikan tahvilleri (yıllık yaklaşık %4.5) satın almak için kullanıyor, bir yılda 4.5 USD kazanabilir;
Ama sana verdiği faiz 0 - aradaki 4.5 dolar, tamamen kâr.
USDC'nin mevcut 32 milyar dolaşım miktarına göre, bir yılda 1.44 milyar USD kazanılıyor, bu da birçok halka açık şirketten daha fazla. Bu, transfer ücretleri ve zincir üzerindeki Gas ücreti paylaşımlarını hesaba katmıyor - bu kazançlar görünüşte "madeni para vergisi" gibi görünüyor, ancak aslında "finansal aracılık hizmet ücreti"dir, bankaların mevduat ve kredi farkıyla bir farkı yoktur.
Merkez bankasının para basma vergisi "masrafsız ve kârlı"dır: 100 dolarlık bir banknot basmanın maliyeti 1 dolardan azdır, ancak bu banknot ile sizden 100 dolarlık ürün alabilir. Bu, egemen para biriminin "nihai gücü"dür. Stabilcoinler asla bunu öğrenemez, çünkü elleri boş bir şekilde kazanç elde etmeye cesaret edemezler - bir kez teminat varlıkları yetersiz kaldığında, UST gibi çöküş yaşarlar.
Üç, algoritmik stablecoin: Masayı devirmek istiyor ama yere yapıştırılıyor.
Neden algoritmik stablecoin'ler sürekli "pyramid scheme" olarak lanetleniyor? Çünkü egemen para birimlerini atlayıp kendi kurallarını belirlemek istiyorlar.
Sıradan stablecoin'ler ABD doları teminatına dayanırken, algoritmik stablecoin'ler "akıllı sözleşmelerle arz ve talebi ayarlamaya" dayanır. Örneğin, bir algoritmik coin 1 dolara sabitlenmek istiyorsa: fiyat 1.2 dolara yükseldiğinde otomatik olarak yeni coin basarak fiyatı düşürür; 0.8 dolara düştüğünde ise eski coinleri yok ederek fiyatı arttırır. Kulağa hoş geliyor, ancak onun ölümcül yarası şudur - egemen bir destek yok, tamamen piyasa güvenine dayanıyor.
Bu büyük bir hata: Egemen devletler asla "annesiz babasız" paraların fiat para statüsüne meydan okumasına izin vermez. Algoritmik stabilcoin'in değerinin dayandığı varlık dolar değilse, bu dolaylı olarak "bağımsız para egemenliği" elde etmek demektir; bu, düzenleyicilerin gözünde "sahte para üretmekle" hiçbir farkı yoktur. 2022'de UST'nin çöküşü, yüzeyde mekanizma açığı gibi görünüyordu, derinlerde ise dolar sisteminden bağımsız bir "kendi oyununu" oynamak istemesiydi ve nihayetinde piyasa ve düzenleyicilerin ortaklaşa müdahalesiyle yok edildi.
Artık anladınız: algoritmik stablecoinlerin "egemenlik karşıtı" özelliği, bir avantaj değil, bir lanettir. Devlet, para arzını kontrol etmek istedikten sonra, bu tür coinler her zaman "denetim odaklı hedefler" olacaktır.
Dördüncü, stabilcoin'in "tavanı": asla "dijital para birimi" olamaz.
Bazıları "stabilcoin ölçeği yeterince büyükse, hükümeti kabul ettirmeyi başarabiliriz" diyor, bu tipik olarak fazla düşünmek.
Egemen para biriminin temel gücü "zorlayıcılık"tır: ABD hükümeti "vergi dolayısıyla dolar kullanılmalıdır" derken, Çin "maaş ödemeleri USDT ile yapılamaz" demektedir. Stabilcoinlerin böyle bir yetkisi yoktur - USDT ile sütlü çay alırsanız, dükkan sahibi kabul etmeyebilir; ancak yuan ile alırsanız, kabul etmemeye cesaret edemez.
Daha da önemlisi, "para politikası yetkisi": Federal Reserve, faiz oranlarını artırarak veya düşürerek ekonomiyi ayarlayabilir; örneğin, 2020'de piyasayı canlandırmak için para pompaladı, 2023'te ise enflasyonu kontrol altına almak için faiz oranlarını artırdı. Ancak, stablecoin yalnızca dolara bağlı kalabilir; dolar faiz artırdığında, teminat olarak kullanılan devlet tahvillerinin getirisi artar; dolar pompalandığında ise o da yalnızca pasif bir şekilde arzını artırmak zorundadır. Kısacası, stablecoin, egemen para birimlerinin "ipleriyle oynanan kuklası"dır ve asla bağımsız karar alma yetkisi yoktur.
Beş, tek istisna: Devletin bizzat sahaya inmesiyle "dijital para"
Eğer stablecoin'lerin bir geleceği varsa, bu kesinlikle "ulusal versiyon" olmalı - örneğin, Çin'in dijital RMB'si, Amerika'nın muhtemelen çıkaracağı CBDC.
Bu "merkez bankası dijital para birimleri" gerçekten dijital egemen para birimleridir: İhraç devlete ait olan güvene dayanır, teminat varlık gerektirmez; doğrudan su ve elektrik faturası ödemek, vergi ödemek için kullanılabilir; hükümet, para dolaşımını hassas bir şekilde düzenlemek için bunu kullanabilir (örneğin, KOBİ'lere doğrudan sübvansiyon vermek). Bu noktada, artık "stablecoin" değil, egemen para biriminin dijital biçimidir.
Ve şimdi USDT, USDC, özünde "özel finansal araçlar". Para kazanmak mümkün, ancak egemen para biriminin temelini sarsmak mı? Daha 100 Federal Rezerv mesafesi var.
Son bir gerçek söyleyeyim.
Stablecoin'in varlığı, kripto dünyasının fiat para ile entegrasyonunun "geçiş ürünü"dür. Bu, size coin dünyasında kolayca transfer yapma ve biraz faiz kazanma imkanı sağlar, ancak bunun neyi devrim yaratabileceğini hayal etmeyin - gerçek para gücü her zaman egemen devletlerin elindedir.